Son günlerde İlaç Endüstrisinde Veri Bütünlüğü (Data Integrity) kavramı en çok konuşulan ve tartışılan maddelerden biri haline geldi. Kısaca bahsedecek olursak bu kavram; ham madde’den bitmiş ürüne kadar tüm süreçlerin güvenilir ve sistematik olarak bir bütün içerisinde kontrol, takip ve denetlenebilir olmasını amaçlamaktadır. Hataları minimuma indirecek ve oluşabilecek istismarları önleyecek bir sistem tasarlanmasını teşvik etmektedir.
Bir işletmede kayıtlı veriler, yapılan işlemlerin gerçekliğine, doğruluğuna veya yanlışlığına kanıtsal destek sağlar. Bu veriler özellikle laboratuvarlarda izlenebilirliğin sağlanmasında ve işlemlerin güvenilirliğinde oldukça önemlidir. Hepimiz hiç kuşkusuz en doğru veriler ile çalışmak ideal olarak beklenendir ancak bunu sağlamak bazen mümkün olmayabilir. Bu nedenle verileri oluşturan analistler zaman zaman duygusal yaklaşımlar, yönetimsel baskılar, kişisel ihtiyaçlar, kişisel gurur, çalışma tekrarlarının önlenmesi ile çalışma kolaylığı sağlama gibi etkenler ile hata yapabilirler. Yani veriler değiştirilebilir, silinebilir veya hiç kaydedilmeyebilir. Veri bütünlüğü yaklaşımı bu nedenlerden dolayı laboratuvarlarda önemlidir.
laboratuvarlarda analistler Standart Operasyon Prosedürü (SOP) direktiflerine göre analizlerini gerçekleştirmeli ve her basamağı ilgili kayıt defterlerine zamanında, doğru ve eksiksiz olarak kayıt ederek belgelemelidir. Standart bir laboratuvarda beklenen ve istenen çalışma yaklaşımı bu şekildedir. Laboratuvarlarda bu süreçlerde veri bütünlüğünü güvence altına almak orijinal verilerin kaza ile veya bilerek değiştirilmesi, yer değiştirmesi ve hatta silinmesini engellemek için uyulması gerekli kuralları uygulamak ve uygulatmaktır. Günümüzde laboratuvarlar genel olarak üç şekilde kayıt gerçekleştirirler;
1- Kağıt dokümanlar ile kayıt,
2- Hibrit (kağıt+elektronik) kayıtlar,
3- Elektronik kayıtlar,
Laboratuvar bu üç yaklaşımdan hangisini kullanıyor olursa olsun veri bütünlüğü tüm bu sistemler için geçerlidir. Bu sistemlerde veri bütünlüğü kavramını düzenlemek ve denetlemek için FDA (U S Food and Drug Administration) 21 CFR Part 11, AB GMP ( Avrupa Birliği İyi Üretim Uygulamaları), ISO (ISO 17025) ve MHRA (Medicines & Healthcare products Regulatory Agency) gibi Uluslararası kılavuz ve direktifler yayınlamıştır.
Veri bütünlüğü ve sağlamlığı bozulması, hastalara ulaşacak son ürünün GMP’ye uygun üretilememesi ve kontrol edilememesiyle ürünün satışını gerçekleştirememek ve
hasta sağlığını ciddi şekilde tehdit eden durumlar ile karşılaşmak anlamına gelmektedir. Otoriteler Veri bütünlüğü kavramını çok ciddi olarak irdelemeye başladığından itibaren
denetçiler yalnızca GMP kılavuz ve direktiflerini değil aynı zamanda İyi Kalite Kontrol Laboratuvar Uygulamaları, İyi Klinik Uygulamalar vb. birçok kaynaktan yararlanmaktadır.
2017 yılında FDA’in şirketlere verdiği uyarı yazılarının yaklaşık %65’inin veri bütünlüğü sorunlarından oluştuğu gözlemlenmiştir. Buradaki ana sebebin eksik verilerden kaynaklandığı görülmektedir. Uyarıların şiddetleri ve süreklilikleri şirketler için önemlidir. Kurallara uyulmadığı taktirde ithalat yasağı, ürünlerin geri çağrılması ve daha kötüsü üretim tesislerinin kapatılması söz konusu olabilir. GLP, GMP ve GAMP yönetmeliklerine tabi çalışan tüm laboratuvarlarda analizler ikinci bir kişi tarafından kontrol edilerek ve gerektiğinde denetlemeler için hazır bulundurulabilecek şekilde kayıtların tutulması ve belgeli kanıtların bulunması oldukça önemlidir. Bu açıdan bakıldığında sonuçları tek başına depolamak yetersiz kalmaktadır. Asıl önemli olan her sonucun eksiksiz ve hatasız olması ve ilgili tüm meta dataları içermesi gerekmektedir. Özellikle elektronik yazılımlar ile yönetilen laboratuvarlarda işlem logları ve depolama koşulları oldukça önemlidir. Tüm işlemler uygun ve değiştirilemez ortamlarda ve her basamağı kayıtlı olacak şekilde takip edilmelidir.
21 CFR bölüm 11 ve AB Ek 11 Uyumluluğu Kapsamında Veri Bütünlüğü;
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Avrupa Komisyonu yasal düzenlemelere tabi olan İlaç Sektörünün bilgisayar sistemlerinde oluşturulan elektronik kayıtların ve elektronik imzaların güvenilirliğini sağlamak amacıyla gerekli kriterleri tanımlamıştır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;
1- Bütünlük,
2- Güvenilirlik,
3- Denetim takibi ve inceleme,
4- Elektronik imzalar,
5- Kullanıcı denetimi ve sisteme giriş,
6- Korumalı ve güvenli depolama,
7- Yerleşik arşivleme,
Laboratuvarlarda kullanılan tüm yazılımlar bu başlıklar altında değerlendirilmeli ve bu kriterleri ne kadar sağladığı tespit edilmelidir. Son yıllarda birçok ilaç şirketi, bir bilgisayara bağlı olmadan çalışan ve sadece kendi yazılımını kullanan cihazlar için 21 CFR Bölüm 11 sertifikasyonu talep etmektedir. Ancak uzmanlara göre tek başına kullanılan cihazlar, 21 CFR Bölüm 11 ile uyumlu olamaz ve uygun bir çözüm yolu olarak önerilen çözümler de veri kaybına ve daha da kötü sonuçlara yol açabilir. Günümüzde bu cihazları merkezi olarak yönetebilen geniş kapsamlı laboratuvar yönetim yazılımları (LIMS, ELN, LMS) geliştirilmektedir. Bu yazılımlar tüm cihazları eksiksiz ve merkezi olarak yönettiği ve verileri aynı standartlarda yukarıda belirtilen parametrelerde sağladığı için tercih edilmektedir. Bu yaklaşıma ortak yazılım ile veri yönetimi denilebilir. Tek bir yazılım ile kılavuzların tüm gereklilikleri merkezi olarak sağlanabilmektedir. Bu kullanım kolaylığı, maliyet avantajı ve sıfır hataya yaklaşma gibi imkanları şirketlere sunar. Ülkemizde halen şirketler bir LIMS kullanımına geçmekte daha yavaş hareket etmektedir. Otoritelerin talepleri ve artan veri güvenliği sağlama maliyetleri şirketleri bu yazılımları kullanmaya yönlendireceği düşünülmektedir.
Kaynaklar;
1-ieis.org.tr/ieis/assets/media/untitled%20folder/DATA%20INTEGRITY.pdf
2-mt.com/tr/tr/home/library/guides/laboratory-division/lab-data-integrity/lab-data-integrity-materials.html
3-assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/687246/MHRA_GxP_data_integrity_guide_March_edited_Final.pdf