Enstrumental AnalizSıvı Kromatografisi

HPLC Sistemine Genel Bakış / In-Line Degazer

Günümüz HPLC sistemlerinde in-line degazer genellikle sistemlere entegre bir şekilde bulunmaktadır. In-line degazer 1984 yılında patentlenmiş olmasına rağmen ilk olarak 1990 yılında sistemlerde entegre bir şekilde kullanılmıştır.

Mobil faz içerisinde çözünmüş gazların uzaklaştırılması HPLC sistemi içerisinde hava kabarcığı oluşmasını engellemeye yardımcı olur.

Hava kabarcıkları HPLC sisteminde;

  • Tubingler ve pompa başlarında birikir ve pompa basmaya başlaması için gerekli basıncı oluşturamaz. Böylece sistem basınç dalgalanmaları yaşayabilir veya basınç kaybı ile düşük basınç hatası vererek durabilir.
  • Sistemde basınç dalgalanmaları ile beraber  dedektörde baseline gürültüsü artar. Böylelikle beklenen tespit(LOD) ve tayin(LOQ) limitlerine ulaşılamayabilir.
  • Gradient programda bozulmalar ile alıkonma sürelerinde kaymalar yaşanabilir.
  • Sabit faz yatağı içerisinde basınç altında hareket eden hava kabarcıkları bulunması kolon içerisinde çok hızlı analit doyumuna ulaşan ve sonradan gelen çoğu analitin çok az tutunarak çabuk geçmesine izin veren kanallar oluşması nedeni ile HPLC kolonlarını verimsiz hale getirir.

 

In-line Degazer Şematik Gösterimi (Waters HPLC Sistemi)

 

 

In-line degazer çalışma mantığı; vakum hattı içinden geçen mobil fazın içerisindeki gazların, gaz geçirgen tubingten vakum yardımı ile uzaklaştırılması prensibine dayanır. Bu yöntem oldukça güvenilirdir ve diğer HPLC ünitelerine göre çok az bakım gerektirir.

Degazer sistemi, sağlıklı çalışabilmesi için her çalışmadan önce ve sonra iyi temizlenmelidir. İyi temizlenmemiş sistemlerde;

  • Hatlarda ve degazer ünitesinde kalan tuzlar ve bakteri üremesi gaz geçirgen tubing kanallarını tıkayarak degazer verimini azaltır.
  • Gaz geçirgen hatlar tıkanarak yüksek degazer basınçları ile sistemin çalışmasını engelleyebilir.
  • Degazer ünitesi kanallarına yerleşen kalıntı ile kontaminasyon ortaya çıkarak analiz güvenliği etkilenir.

Olası hafif kontaminasyon durumunda hatlar %30 (h/h) Fosforik asit çözeltisi ile temizlenebilir. Daha spesifik uygulamalar için cihaz üretici talimatlarına uyulmalıdır.

Zar tıkanması durumlarında çoğunlukla in-line degazer hattının değişmesi gerekir. Bu da oldukça maliyetli bir iştir. Bu yüzden sistemler her kullanımdan sonra bir yıkama prosedürüne tabi tutulmalıdır.

  • Yıkama prosedürü uygulanırken ilk olarak tuzları uzaklaştırmak  amacıyla %80-%100 aralığında su içerecek şekilde hatlar yıkanır.
  • Ardından, %70-80 organik içerikli bir çözelti ile tüm sistem yıkanarak çalışma sonlandırılabilir.

HPLC sistemlerinde gaz oluşumunu önlemek için farklı alternatifler de bulunmaktadır; Bunlar;

  • Ultrasonik banyoda mobil fazların degazer edilmesi,
  • Vakum sistemleri ile mobil fazların süzülmesi,

Bu yöntemler geleneksel olmakla birlikte oldukça etkili yöntemlerdir. Sağlıklı bir analiz için sisteminizde degazer ünitesi varsa dahi bu iki yöntemi de beraber kullanmanız faydalı olacaktır.

Ultrasonik degazer gaz gideriminin yanı sıra çözeltide olası çözünmemiş partikülleri de parçalayarak tam çözünmeye yardımcı olur.

Vakum sistemi ile mobil fazların süzülmesi yine oksijen giderilmesine yardımcı olurken çözeltide kalmış çözünmemiş partikül ve safsızlıkların uzaklaştırılarak sistemin zarar görmesini engeller.

Bir çok kullanıcı sistemlerde oluşabilecek gazların ne gibi problemler doğuracağının farkında bile değildir. Rutin analizlerde hızlı olmak adına mobil fazların süzülmesi, degaze edilmesi gibi işlemler atlanabilir. Bu çoğu zaman sisteme zarar vermez gibi görünse de degazer hattı başta olmak üzere kolon performansı ve analiz güvenilirliği gibi sorunlar doğar.  Bu nedenle mobil fazların süzülmesine, degazer edilmesine ve HPLC sistemi in-line degazer sisteminin aktif olmasına dikkat etmek gerekir.

 

Kaynaklar;

1-chromatographyonline.com

2-Waters In-line degasser operator’s guide

 

 

 

 

 

Orhan ÇAKAN

Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nden 2009 yılında mezun oldu. Sakarya Üniversitesi Kalite Yönetimi Yüksek Lisans ve Medipol Üniversitesi Biyokimya Yüksek Lisans Mezunu. Sırasıyla; Abdi İbrahim İlaç Hammadde Kalite Kontrol Analisti, World Medicine İlaç Analitik Metot Geliştirme ve Validasyon Uzmanı, İstanbul Medipol Üniversitesi REMER Proteomik Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager ve Türkiye Gübre Fabrikaları Ar-Ge Merkezinde Araştırmacı Biyokimyager olarak çalıştı. JLU Giessen Üniversitesi Farmakoloji ve Toksikoloji Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager olarak çalıştı. Şu an kurucusu olduğu Lab Akademi'de Eğitim ve Danışmanlık hizmeti vermektedir.

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.