Laboratuvarda Güvenli Çalışma
1- Kişisel Koruyucu Donanım Kullanın;
Laboratuvar çalışmalarında kişisel koruyucu donanım en önemli ve hayati gerekliliktir. Unutmamak gerek, kendi sağlığınız ve güvenliğiniz önemlidir. Zamanımız kısıtlı, işler ise acil.. Evet, çalışma tempomuz bu şekilde olabilir. Önemli olanın her zaman bizim sağlığımız olduğunu, iyi iş çıkartmanın sağlıklı bir birey olmamızdan geçtiğini unutmamak gerek.
Laboratuvar güvenliği denildiğinde ilk akla gelen hiç kuşkusuz kişisel güvenliktir. Bu nedenle koruyucu ekipmanlar laboratuvar çalışanlarının olmazsa olmazıdır. Bunları şöyle sıralayabiliriz;
Önlük;
Kimya laboratuvarlarında ihtiyacımız olan ilk koruyucu ekipman çalışma ortamına uygun bir önlük. Çalışma ortamlarımız farklı gereksinimlerde önlüklere ihtiyaç duyabilir. Bunun için laboratuvar yöneticileri ve çalışanları bu konuyu en iyi şekilde analiz edip en uygun önlüğü seçmelidir.
Terlik;
Ayağımızı dökülmelere ve diğer etkenlere karşı koruyabilecek özellikte bir terlik şarttır. Bir çok laboratuvarda ayakkabı ile veya ayakkabı üzerine galoş geçirilerek çalışılabilmektedir. Bunun çalışan açısından kolaylık sağlama gibi bir avantajı vardır. Fakat, uzun süre ayakta çalışan bir analist için koruyucu terlik kullanmamak vücut ve ayak sağlığında olumsuz etkiler doğurabilir. Çalışma ortamına uygun ortopedik ve konforlu bir terlik her zaman idealdir.
Eldiven;
Elimizi günlük aktivitelerin yaklaşık %90’ında kullanırız. Yemek yerken, konuşurken, yazarken, düşünürken, bir şeyler içerken… Bu nedenle elimizin kontamine olmaması oldukça önemli. Bunun yanında cildin kimyasallar ile temasını engellemek gereklidir. Cildin maruz kaldığı kimyasalların niteliği oldukça değişkendir. Cilt, yapısı gereği bir çok kimyasalı emebilir ve çok asidik veya bazik çözeltilerde tahriş olabilir. Biyolojik sıvılarla çalışırken bizi hasta edebilecek komtaminasyonlara sebebiyet verebilir. Tüm bunları düşündüğünüzde eldivenin hayati bir öneme sahip olduğu görülecektir.
Yapılacak işin niteliğine göre eldivenler oldukça çeşitlidir. Nitril, lateks, sıvı gazlar ile çalışma, tamir, kesicilere karşı koruyucu eldivenler gibi bir çok eldiven çeşiti sayılabilir. İşin niteliğine göre doğru eldiveni seçmek hayati önem taşımaktadır.
Kimya laboratuvarlarında kullanılan eldiven genellikle kimyasallara dayanıklı nitril eldivendir. Nitril eldivenler hava geçirmezler ve uzun süreli çalışmalar bu nedenle bir işkenceye dönüşür. Bir analist olarak beni en çok zorlayan koruyucu ekipmanın bu olduğunu söyleyebilirim. Buna rağmen tüm kişisel koruyucu ekipmanlar arasında en hayati olanı da budur. Analistin bu gereksinimin farkında olarak hareket etmesi önemlidir. Aksi durumlarda eldiven kullanımı analist için bir işkenceye, yöneticiler için de sürekli kontrol etmeleri gereken bir probleme dönüşür.
Eldiven kullanımı kişisel güvenliğimiz kadar, çalışılacak ürünlerin ve ekipmanların güvenliği için de şarttır. Bazen ürünler bizi değil, biz ürünleri kontamine edebiliriz. Bu daha çok biyolojik numunelerde çalışırken karşılaşabileceğimiz bir durumdur. Bunun yanında insan dokusuna karşı oldukça hassas cihazlarla da çalışılabilir. Bu durumlar içinde eldiven çok önemlidir.
Sonuç olarak, kendi sağlığımız ve analizimizin sağlığı için eldiven takmak oldukça önemli ve gereklidir. Hem sağlığınızı kaybetmemek, hem de iş kayıplarına uğramamak için eldiven kullanmayı ihmal etmeyin.
Koruyucu yüz ve göz ekipmanları;
İnsan yüzü laboratuvar çalışmalarında en savunmasız organdır. Vücudumuzun diğer yerlerinde bir kazaya maruz kaldığımızda müdahale şansımız daha kolay ve burada ki tedavi edilebilirlik daha esnek olabilir. Yüz ve göz için bu pek mümkün olmamaktadır. Göz insan vücudunun en hassas ve en korunmasız organıdır. Oluşabilecek bir kazada hemen müdahale şansımız oldukça sınırlıdır ve tedavi noktasında geri dönüşü olmayacak sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle çalışılan işin niteliğine göre gözümüzü veya tüm yüzümüzü koruyucu yüz ve göz ekipmanları kullanmamız gerekir. Çalışmalarımızı planlarken ihtiyaç duyacağımız ekipmanı öncesinden belirlemeli ve çalışmamıza böyle başlamalıyız.
Toz veya gaz maskesi;
Akut yolla alınacak gazlar veya toz partikülleri solunum yolu hastalıklarına sebep olmaktadır. Bu nedenle kullanılan kimyasalın niteliği önceden bilinmeli ve çalışma sırasında uygun maske muhakkak kullanılmalıdır. Maruz kalınacak doza göre kimyasallar bizi zehirleyebilir veya uzun sürede çeşitli hastalıklara sebebiyet verebilir. Sağlığımız için çalışmaya uygun maske kesinlikle kullanılmalıyız.
2- Kimyasalları Tanıyın;
Kimyasallarla çalışmalarda kimyasalları tanımak oldukça önemlidir. Kimyasalları tanımanın en iyi yolu üzerindeki etiketi veya Güvenlik Bilgi Form’unu (GBF) okumaktan geçer. İyi bir analist iyi bir etiket okuyucusu olmalıdır. Bir etiketin üzerindeki güvenlik işaretlerini ve uyarılarını en iyi şekilde bilmeli ve algılamalıdır. İyi okunmuş ve anlaşılmış bir etiket ile iyi bir uygulama yapılabilir. İlk başlığımızda belirttiğimiz koruyucu ekipmanların kullanımı için iyi bir etiket okuması şarttır.
Laboratuvarlarda ayrıca Güvenlik Bilgi Formlarının (GBF) bulunması bir zorunluluktur. Gün içerisinde ki yoğun tempodan ve rutin işlerin getirdiği sıradanlaşmadan kaynaklı çoğu kez bu formlar gözden kaçar. Okunmazlar veya kısmi olarak okunurlar. Oysa bir laboratuvar için bu formalar çalışma ortamının ve çalışanların güvenliği açısından oldukça önemlidir. Tavsiyem yıl içerisinde bir kaç defa laboratuvarlarda Güvenlik Bilgi Formaları’nın ve etiketlerin okunması için alışkanlık kazandırabilecek sunumlar yapılmalıdır. Bu sunumların belirli bir eğitmen tarafından değil de, bizzat kimyasalları kullanan analistler tarafından hazırlanması farkındalık yaratacağı için oldukça etkili olacaktır.
3- Kimyasalların Kullanımı;
Katı ve sıvı kimyasallar laboratuvarlarımızda sıklıkla kullanılır. Bunların kullanımı çalışma ortamı, çalışan ve kullanılan analizler açısından oldukça önemlidir. Kimyasallar kullanılırken yukarıda belirttiğimiz kimyasalların tanınma kriterleri esas alınmalıdır. Öncelikle analist doğru kimyasalı, doğru şekilde kullanmalıdır. Sıvı kimyasallar çeker ocak içerisinde ve üzerinde belirtilen kullanım şartlarında kullanılmalıdır.
Hiç bir kimyasal koklayarak test edilmemeli ve kimyasalın vücut ile temasından kaçınılmalıdır. Koku testi için parmak ucu ile şişeye uzak bir mesafeden rüzgarlama yöntemi ile kısa süreli bir test yapılabilir. Yinede böyle bir yöntem zorda kalmadıkça tercih edilmemelidir. Bazı kimyasallar az miktarlarda da olsa solunum yollarında ciddi hasarlar oluşturabilir.
İşlerin yoğunluğu ve yetişmesi gereken analizler bizi gün içerisinde bazı detayları gözardı etmeye itiyor. Mesela pipet kullanımında puar tercih etmek yerine ağzımız ile pipetleme yöntemini tercih edebiliyoruz. Bu oldukça zararlı bir yöntemdir. Buharlaşma her ısıda olabildiği için laboratuvar koşullarında da sıvı kimyasallar belirli oranlarda buharlaşırlar. Uzun süre kapalı kalmış sıvı kimyasal açıldığında içeride biriken buhar havaya karışır, bir kısmı ise halen sıvı yüzeyine yakındır. Bu bir kaba aktarıldığında bir kısmı yine yüzeye yakın kalacaktır. Pipeti sıvıya daldırdığımızda içerisine buharlaşmış kimyasaldan dolacak ve ağzımızla havayı vakumladığımızda direkt kimyasalı solumuş olacağız. Diğer bir tehlike de kimyasalın yutulmasıdır. Buda ciddi problemlere yol açabilir. Bu nedenle ağız ile pipet kullanımı oldukça zararlıdır ve iyi puar kullanmayı öğrenmeniz gerekmektedir. Teknolojinin gelişmesi ile puarlar da çeşitlenmiş ve kullanımları oldukça pratik hale gelmiştir.
Aynı nedenden kimyasallar yine çeker ocak içerisinde açılmalı ve hazırlanmalıdır. Bir çok kişinin analiz yaptığı ortamda herkes kimyasallarını çeker ocak dışında kullandığında ortama karışacak kimyasal buharının miktarını düşünün. Analistler her gün bu kimyasallara az oranda maruz kalarak uzun vadede sağlığını tehlikeye atmış olacaktır. Bu nedenle tüm çalışmalarımızda önce kendi sağlığımızı düşünmeliyiz. Bunu yaparsak dolaylı olarak tüm ekip arkadaşlarımızın sağlığını da korumuş oluruz.
4- Kaza Anında Yapılması Gerekenler;
Olası bir kazada en temel kural paniğe kapılmamak ve seri hareket etmektir. Panik, yapılmış bir hatayı daha vahim bir noktaya götürebilir. Öncelikle kazadan hemen sonra sakin olunmalı ve kazanın mahiyetine göre hızlı bir müdahale sağlanmalıdır. Tabi bunun için laboratuvarda ki olası durumlar için önceden eğitimlerin alınması şarttır.
5- Kaza Sonrası Yapılması Gerekenler;
Kaza sonrası durum kontrol altına alındıktan hemen sonra güvenlik bilgi formu incelenmeli ve en hızlı şekilde oluşan duruma müdahale edilmelidir. Eğer bir dökülme oluşmuşsa kimyasal uygun bertaraf kiti kullanılarak ortamdan prosedürüne uygun bir şekilde uzaklaştırılmalıdır.
6- Sürekli Eğitim;
Eğitim iş kazalarının önlenmesi ve sağlıklı bir çalışma ortamının sağlanabilmezi için en gerekli konulardan biridir. Laboratuvar çalışmalarında kazaların önlenmesi için “Sürekli Eğitim” felsefesi şarttır. Dikkat edilirse eğitimden ziyade Sürekli Eğitim sözcüğünü kullandım. Her analiste işe girerken bir defa verilmiş ve bir daha hiç tekrarlanmamış eğitimlerden bahsetmiyorum. Bu eğitimin ne kuruma ne de analiste bir faydası yoktur. Eğitimlerin sürekli ve düzenli olması kazaların önlenmesinde hiç kuşkusuz etkili bir faktördür. Belirli periyotlarda tekrarlanmayan her eğitim unutulmaya mahkumdur. Unutulmasa bile rutin hale gelen uygulamalarda farkındalığı arttırmak açısından tazelenmesinde fayda vardır. Her analist için yılda en az 2 defa bu eğitimler düzenlenerek farkındalık oluşturulabilir. Böylelikle laboratuvar kazaları minimize edilebilir.