Laboratuvar Güvenliği

Kovid-19 Günlerinde Laboratuvar Güvenliği

Çoğu klinik veya hastane laboratuvarı Biyogüvenlik Seviyesi 2 olarak seviyelendirilmiştir. Biyogüvenlik seviyesi 2, laboratuvarlardaki çalışanların, insanlar ve çevre için orta derecede tehlike arz eden patojenlerle çalıştığı ve bu nedenle bu bulaşıcı mikroplar için belirli önlemlerin alınması gerektiği anlamına gelir. Yaygın klinik tehlikeli organizmalar arasında Hepatit B, HIV, Salmonella ve Staphylococcus aureus bulunur. Laboratuvarlar her gün bu tür biyolojik olarak tehlikeli maddelerle çalışırlar ve maruziyetleri ve enfeksiyonları önleyen bir laboratuvar güvenlik programı uygulamak bu çalışmalarda hayati önem taşır.

Laboratuar güvenlik programlarına liderlik eden yöneticilir personeli güvende tutmak için mücadele etmektedir. Güvenlik önlemlerinden huzursuz olan ve şikayet eden, eldiven veya laboratuvar önlüğü giymeyen çalışanlar veya laboratuvarda yemek yeme veya cep telefonu kullanma gibi güvenli olmayan davranışları sergileyenlerin olduğunu sıklıkla görüyoruz. Sosyal medyaya bakarsanız, herkesin görmesi için yayınlanan bu güvensiz eylemlerin birçok örneği vardır.

2020’de COVID-19 salgını ülke genelindeki klinik laboratuvarlarda çalışılmaya başlandı. Ülke genelindeki klinik laboratuvarlar numune toplama, sarf malzemelerini koordine etme ve test işlemlerini gerçekleştirme bakımından bu savaşın ön saflarındalar.

Laboratuvar personeli tarafından COVID-19 örneklerini işlerken nasıl güvende kalacakları, referans laboratuvara gönderilmek üzere işlenip işlenmeyecekleri, nasıl test edileceği ve en önemlisi tüm bu işlemleri yaparken nasıl bir kişisel koruyucu ekipman kullanılmalıdır soruları oldukça fazla soruldu. Bu sorularla beraber, biyolojik güvenlik kabininin dışındaki örnekle çalışabilir miyim? Fazladan eldivene ihtiyacım var mı? Bir döküntü varsa ne yapmalıyım? gibi sorular da sıklıkla sorulmakta.

COVID-19 ile ilgili artan korku bu sorular gibi daha birçok sorunun sonucudur. Bazı bilinmeyen özelliklere sahip yeni bir patojen ve korku üretimi ve yanlış bilgilendirme tüm haberlerde ve sosyal medyada dolaşıyor. Belirli bir yaşın altındaki ve herhangi bir kronik rahatsızlığı olmayan sağlıklı yetişkinlerin çoğunun bu virüse maruz kaldığında kolayca hayatta kalacağı bilinmektedir. Bu bilgi düşünüldüğünde laboratuvarların koronavirüsten her gün analizlerini gerçekleştirdikleri HIV veya Hepatitten daha fazla korkmaları mantıklı olmayabilir. Bununla birlikte şimdi bu yüksek güvenlik bilincini daha uzun vadeli laboratuvar güvenliği kültürünü sürdürmek için kullanma zamanı. Bunu fırsat bilerek güvenlik yaklaşımını bir kültür haline getirebiliriz. Bunu yapmanın birkaç yolu var.

Doğru Örneği Sergileme;

Geert Hofstede adında bir Hollandalı psikolog “Güç Mesafesi” konusunda çığır açan iki kitap yazdı. Güç mesafesi, belirli bir kültüre ait insanların ast-üst ilişkileri nasıl gördüklerinin bir açıklamasıdır. Bazı kültürlerde, otoriteye sahip olanlara rütbelerini açıkça gösterir ve astlarına istenmedikçe konuşma izni verilmez. Güç mesafesi, hiyerarşiye yönelik tavırlarla ilgili olup, belli bir kültürün otoriteye verdiği değer ve duyduğu saygının ölçüsüdür. Hofstede‘nin uzmanlık alanı; özellikle çalışanların birlikte nasıl çalıştıklarını, sorunlarını nasıl çözdüklerini ve otoriteye karşı olan tavır ve davranışlarını analiz etmekti.

Laboratuvar ortamında, laboratuvar personeli ve yöneticiler arasında bir güç mesafesi ilişkisi olabilir. Laboratuvar personeli, otorite olarak gördükleri birinin güvenliği hakkında konuşmaktan korkuyorsa bu durum güvenli olmayan bir işleyişin devam etmesine izin verebilir. Laboratuvarda herkesin güvenlikle ilgili konularda konuşabileceği bir kültür oluşturmak hayati öneme sahiptir ve bunun gerçekleşmesi için laboratuvar liderliği ve beraber çalışmak önemlidir.

Bazı laboratuvarlar güvensiz davranışlara devam ederler çünkü onlar hiçbir zaman herhangi bir kötü sonuçla karşılaşmamışlardır. Örneğin; bir mikrobiyolog, kültür plakalarını okurken asla eldiven giymemiş buna rağmen bakteri ile hiç enfekte olmamış olabilir. Buradaki sonuç sadece bu kişinin şanslı olduğunu gösterir. Bu tür laboratuvarlar sadece ve sadece kötü sonuçlarla hiç karşılaşmadıkları için doğru olanı yapmıyorlar… Henüz karşılaşmadıkları için !… Bu durumu düzeltmenin en etkili yolu personeli kötü veya yetersiz güvenlik davranışlarının potansiyel sonuçları hakkında eğitmek ve bunun sürekliliğini sağlamaktır.

Günlük Güvenlik Denetimleri;

Çevrede güvenliği artırmak için, laboratuvar çalışanları güvensiz bir durumu kolayca görebilme konusunda eğitilmelidir. Güvensiz durumu gözlemleyebilme ve algılama yeteneği uygulama ve kullanımla birlikte gelişir. Eğitildikten sonra, bir kişi laboratuvarda güvenli olmayan durumları hızlı ve kolay bir şekilde tanıyabilir. Bu aslında bir yetenektir ve uygulama ile geliştirilir. Bunun için çalışanlarla beraber zaman zaman kısa laboratuvar turları düzenleyin ve laboratuvarda gezinti için zaman ayırın ve KKD kullanımı, seyahat tehlikeleri, atık işleme veya alanda yürürken görülebilecek herhangi bir güvenlik öğesi aramaya başlayın. Güvenli olmayan davranışları ve durumları tespit edebilmeyi öğrenmek ve bunlara her zaman derhal müdahale etmek değerlidir. Eğer personelde durumsal olarak farkındalık oluşmuşsa, genel güvenlik kültürü gelişmiştir ve sürdürülecektir.

Son olarak, laboratuvar güvenlik kültürünün düzenli olarak ölçülmesi uzun vadeli iyileştirmeler yapmak için değerli bir araç olabilir. Bir güvenlik kültürü anketi oluşturun veya bir değerlendirme yapmak için güvenlik denetim sonuçlarını ve güvenlik toplantısı verilerini kullanın. Personele ve yöneticilere mevcut kültür hakkında neler hissettiklerini sorun ve nelerin geliştirilebileceğini tartışın.

COVID-19 örneklerini kullanırken laboratuvar güvenliği hakkında sorular ortaya çıktığında, ilk tepki “neden şimdi?” Diye sormak olabilir. Laboratuvar güvenliği konularında farkındalığı artıran bir şey varsa, bundan yararlanın. Soruları sağlam cevaplar vermek için kullanın ve bu cevapları departmanda ele alınan tüm patojenlere uygulayın. Bölümde her gün yaralanmaları ve maruz kalmaları önleyen önemli güvenlik uygulamaları hakkında eğitim almak için bu fırsatı kullanın. Bu salgın geçecek, ancak öğrenilen dersler ve laboratuvar güvenliğini artırma fırsatları yıllarca sürebilir.

Kaynaklar;

1- https://www.labmanager.com/lab-health-and-safety/leading-lab-safety-in-the-covid-19-era-22089

2- http://4bakademi.blog/guc-mesafesi/

Orhan ÇAKAN

Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nden 2009 yılında mezun oldu. Sakarya Üniversitesi Kalite Yönetimi Yüksek Lisans ve Medipol Üniversitesi Biyokimya Yüksek Lisans Mezunu. Sırasıyla; Abdi İbrahim İlaç Hammadde Kalite Kontrol Analisti, World Medicine İlaç Analitik Metot Geliştirme ve Validasyon Uzmanı, İstanbul Medipol Üniversitesi REMER Proteomik Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager ve Türkiye Gübre Fabrikaları Ar-Ge Merkezinde Araştırmacı Biyokimyager olarak çalıştı. JLU Giessen Üniversitesi Farmakoloji ve Toksikoloji Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager olarak çalıştı. Şu an kurucusu olduğu Lab Akademi'de Eğitim ve Danışmanlık hizmeti vermektedir.

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.