Haberler

Laboratuvar Ortamında İnsan Damarı Geliştirildi

Diyabet araştırmalarında en son oyun değiştirici yeni bir ilaç keşfi veya tedavi olmayabilir. Bunun yerine, şu anda vücudunuzda kan taşıma görevi gören damar sistemi olabilir. Araştırmacılar laboratuvar ortamında kan damarlarına en yakın modeli geliştirmeyi başardılar. Bu kan damarlarını özel yapan şey, laboratuvarda geliştirilmiş olmalarıdır ve böylece diyabet tedavisinde yeni bir yol açtılar.

Bir kişi şeker hastası olduğunda, kan damarlarında genellikle “bazal membran” olarak bilinen yapıda anormal kalınlaşma gözlenir. Bu kalınlaşma, oksijen ve besin maddelerinin hücrelere ve dokulara transferini engeller; bunun sonucu olarak böbrek yetmezliği, görme kaybı, kalp krizi ve felçlere kadar çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar.

23 Ocak 2019 günü Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmada, British Columbia Üniversitesi’nden araştırmacılar kök hücrelerin insan kan damarlarında “organoidler” haline getirilip üç boyutlu olarak laboratuvarda üretilmiş hücresel sistemler için kullanılan yöntemi nasıl uyguladıklarını açıkladılar. Bu organ veya dokuların özelliklerini taklit eder.

Daha sonra laboratuvarda üretilen kan damarlarını “diyabetik ortamı” taklit etmek için tasarlanmış bir petri kabına yerleştirdiler. Araştırmacı Reiner Wimmer’e göre, bazal membranın diyabetli hastalarda görülen kalınlaşmaya “çarpıcı şekilde benzer” bir şekilde kalınlaştığını buldu.

Araştırmacılar daha sonra laboratuvarda üretilen kan damarlarında bu kalınlaşmayı önleyebilecek kimyasal bir bileşik arayışına girdi ve bunun sonucu olarak γ-sekretaz enziminin bir inhibitörünü buldu.

Ekibin çalışması, hastalarda γ-sekretazın inhibe edilmesinin faydalı bir diyabet tedavisi olabileceğini düşündürmektedir, ancak araştırmacı Josef Penninger’e göre, diyabet araştırmalarının çok ötesinde laboratuvarda üretilen kan damarlarının farklı potansiyel kullanımları vardır.

Penninger bir basın açıklamasında, “İnsan kök damarlarını kök hücrelerden organoitler olarak yapabilmek bir oyun değiştiricidir.” dedi. “Vücudumuzdaki her organ dolaşım sistemi ile bağlantılıdır.”

“Bu potansiyel olarak araştırmacıların çeşitli vasküler hastalıkların nedenlerini ve tedavilerini çözmelerini sağlayabilir, ve hatta “Alzheimer hastalığı, kalp-damar hastalıkları, yara iyileşmesi problemleri, felç, kanser ve tabii ki diyabet gibi” hastalıklara çözüm olabileceğini söyledi.

 

Kaynak: https://www.sciencealert.com/scientists-can-now-grow-perfect-human-blood-vessels-in-the-lab

 

 

Orhan ÇAKAN

Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nden 2009 yılında mezun oldu. Sakarya Üniversitesi Kalite Yönetimi Yüksek Lisans ve Medipol Üniversitesi Biyokimya Yüksek Lisans Mezunu. Sırasıyla; Abdi İbrahim İlaç Hammadde Kalite Kontrol Analisti, World Medicine İlaç Analitik Metot Geliştirme ve Validasyon Uzmanı, İstanbul Medipol Üniversitesi REMER Proteomik Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager ve Türkiye Gübre Fabrikaları Ar-Ge Merkezinde Araştırmacı Biyokimyager olarak çalıştı. JLU Giessen Üniversitesi Farmakoloji ve Toksikoloji Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager olarak çalıştı. Şu an kurucusu olduğu Lab Akademi'de Eğitim ve Danışmanlık hizmeti vermektedir.

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.