Laboratuvar Güvenliği

Laboratuvarlarda Kişisel Koruyucu Donanım (KKD) Seçimi

Laboratuvarlarda kişisel koruyucu donanım (KKD) seçimi, çalışanların güvenliğini sağlamak için kritik öneme sahiptir. KKD seçiminde ilk yapılması gerekenler;

Risk Değerlendirmesi: Öncelikle, laboratuvarın potansiyel tehlikeleri ve riskleri belirlenmelidir. Kimyasal maddelerin, patojenlerin, ısı, radyasyon gibi faktörlerin tehlike oluşturabileceği değerlendirilmelidir.

Laboratuvar tehlikeleri genellikle üç kategoriye ayrılır;

Kimyasal Tehlikeler: Sıkıştırılmış Gazlar, Çözücüler, Anestezik Gazlar, İlaçlar, Temizlik Maddeleri ve Dezenfektanlar

Biyolojik Tehlikeler: Alerjenler, Bulaşıcı Zoonotikler ve Viral Vektörler

Fiziksel Tehlikeler: Ergonomik, Termal, Akustik ve Mekanik Tehlikeler

Laboratuvarlar tasarlanırken bu tehlikeleri ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için çeşitli önlemler alınır. Bunlar; mühendislik önlemleri, yönetsel önlemler ve kişisel koruyucu donanımlar (KKD) olarak sıralanabilir.  Laboratuvar güvenliğini sağlamak için tüm bu önlemler dikkate alınarak tehlikeler tanımlanmalı ve risk kontrolleri yapılmalıdır. Risk değerlendirmesi yapılırken Piramit Teorisi (H. W. Heinrich) olarak adlandırılan bir teoriden yararlanılır(Görsel-1).

Bu teoride piramitte üst kısımlardaki ciddi kazaları önleyebilmek için aşağıya doğru odaklanılmalıdır.

  • Piramitin en tepesinde tehlikenin tehlikesiz olanla yada daha az tehlikeli olanla değiştirilmesi gelir. Bu en iyi kontrol yöntemidir.
  • İkinci düzeyde mühendislik kontrolleri gelir. Mühendislik kontrolleri tehlikenin kaynağında sınırlandırılmasını ve etrafa zarar vermesini engellemeyi hedefler. Örn; Tek yönlü hava akımı, Biyogüvenlik kabini, Çekerocak, kesici-delici atık kutusu, yangın dayanıklı kimyasal saklama dolabı vb.
  • Üçüncü düzeyde yönetsel kontroller yer alır. Bunlar, yönetim sorumluluğunda olan ve işleyişle ilişkin yazılı kural ve uygulamaların oluşturulmasını, eğitimleri, risk değerlendirme çalışmalarını, sürveyans ve çalışan sağlığının izlemi gibi kontrol önlemlerini içerir.
  • Dördüncü düzey kişisel koruyucu donanımların kullanılmasını kapsar. Kişisel koruyucu donanım (KKD) kişi ile tehlike arasında bir engel oluşturarak kişiyi tehlikelerden koruyan ekipmandır.

Ancak Heinrich Piramit Teorisi sonuç olarak şöyle söyler “Laboratuvarlarda sadece KKD kullanımı tehlikeleri önlemek veya ortadan kaldırmak için tek başına yeterli değildir, daima mühendislik ve yönetsel önlemler ile birlikte uygulanmalıdır”. Eğer doğru bir havalandırma sisteminiz yok ise KKD tek başına sizi koruma noktasında yetersiz kalacaktır.

Gereksinim Belirleme: Tehlikelere yönelik olarak hangi koruyucu ekipmanların gerektiği belirlenmelidir. Örneğin, kimyasal sıçramalara karşı gözlükler, eldivenler, kimyasal önlükler gibi ekipmanlar tercih edilebilir.

Standartlara Uygunluk: Seçilen kişisel koruyucu ekipmanların uluslararası standartlara uygun olması önemlidir. Bu, ekipmanın etkinliğini ve güvenilirliğini artırır.

Kullanım Rahatlığı: KKD’nin kullanımı rahat olmalı ve çalışanların işlerini engellememelidir. Ayrıca, uygun boyut ve tasarıma sahip olmalıdır.

Eğitim ve Farkındalık: Çalışanlar, seçilen kişisel koruyucu ekipmanın nasıl doğru şekilde kullanılacağı konusunda eğitilmeli ve bilgilendirilmelidir.

Doğru Kişisel Koruyucu Donanımların (KKD) Seçilmesi;

Laboratuvar Önlükleri: Laboratuvar önlüğü malzemeleri, çeşitli tehlikelere karşı koruma sağlamak için geçerli standartları karşılamalıdır. Biyolojik tehlikeler açısından malzemelerin, kan ve kanla taşınan patojenlerin nüfuzuna karşı direnç açısından ASTM F1670 ve ASTM F1671 test standartlarını karşılaması gerekir. Sıvı veya kimyasal tehlikelere karşı koruma sağlayan laboratuvar önlükleri, AATCC Metot 42 ve ASTM F903 standartlarını karşılamalıdır. Yangın gibi fiziksel tehlikeler için laboratuvar önlükleri alev yayılımına ilişkin NFPA 701 veya 2112 standartlarına göre test edilmelidir.

Aprons ve Growns Önlükler: Bu önlüklerin performansı, kullanılan malzeme türlerine ve kumaşın nasıl oluşturulduğuna bağlıdır. Dokuma kumaşlar genellikle daha güçlü ve daha kalitelidir, dokunmamış kumaşlar ise daha dayanıklıdır. Spunbond polipropilen önlükler ve belden bağlamalı, bilekleri başparmak ilmekli, baş üstü önlük tarzı polietilen önlükler genel amaçlar için uygundur. Tulumlar genellikle yüksek biyolojik koruma seviyelerinde kullanılır. Yaşam destek sistemiyle havalandırılan tek parça pozitif basınçlı giysiler, yüksek bireysel hastalık veya aerosol bulaşma riski oluşturan tehlikeli ajanları içeren tüm biyogüvenlik seviye 4 prosedürleri için kullanılmalıdır.

Eldivenler;

Lateks: Doğal kauçuktan yapılmış olup yüksek seviyede el becerisi sunar, biyolojik olarak parçalanabilir ve uygun maliyetlidir. Organik solventler için uygun değildirler ve lateks alerjisine neden olabilirler.

Nitril: Sentetik akrilonitril bütadien kauçuktan yapılmış olup, yüksek düzeyde el becerisi, üstün delinme direnci ve kimyasal direnç sunarlar, ancak lateksten daha pahalı ve daha serttirler.

Uzun Kollu Eldivenler: Bulaşıcı hastalık araştırmalarında olduğu gibi tehlikelere maruz kalma riskinin yüksek olduğu durumlarda bu eldivenlerin kullanılması tavsiye edilir.

Eldivenler sahte bir güvenlik hissi sağlayabilir. Eldiven kusurları, çıkarma sırasında veya alkol bazlı dezenfektanların lateks veya sentetik eldivenlere nüfuz etmesi veya bozulması nedeniyle kontaminasyon meydana gelebileceğinden uygun el hijyeni çok önemlidir.

Maskeler ve Respiratörler;

Aerosol halinde oluşabilecek tehlikeler için maskeler ve solunum maskeleri özellikle önemlidir. Biyogüvenlik seviye 3 laboratuvarlarında, risk değerlendirmesine göre N95 solunum maskeleri veya motorlu hava temizleme solunum cihazları (PAPR’ler) giyilmelidir.

Polipropilenden yapılmış üç katlı cerrahi maskeler ve sentetik polyesterden yapılmış kalıplanmış cerrahi maskeler büyük damlacıklara, spreylere ve sıçramalara karşı koruma sağlar. N95 solunum maskeleri, havadaki bulaşıcı partiküllere karşı koruma sağlar ve etkinliğin sağlanması için yıllık solunum cihazı uygunluk testlerinin yapılmasını gerektirir.

Yarım yüz parçalı veya tam yüz parçalı elastomerik solunum maskeleri, partiküller veya gazlar ve buharlar için kartuşlar veya kutular için değiştirilebilir filtrelere sahip, sıkı oturan, hava temizleme solunum cihazlarıdır. Bunlar temizlenebilir, dezenfekte edilebilir ve yeniden kullanılabilir. PAPR’ler gazlara, buharlara veya parçacıklara karşı koruma sağlar. Bir PAPR, sıkı oturan yarım veya tam yüz parçasına veya gevşek oturan bir yüz parçasına, kapüşona veya kaska sahip olabilir. Pille çalışan bir üfleyici, havayı takılı filtrelerden veya kartuşlardan (HEPA filtreleri gibi) çeker.

Ayakkabı Koruyucular;

Biyogüvenlik seviyesi 3 çalışmaları için genellikle bot ve ayakkabı kılıfları gereklidir. Ayakkabı kılıfları genellikle eğrilerek bağlanmış, çok katlı veya kaplanmış polipropilenden yapılır. Dayanıklılık ve kaymayı önleme özelliklerinin dikkate alınması önemlidir. Sıçramayı içeren prosedürler veya daha yüksek biyolojik koruma seviyelerinde çalışmak için dizlere kadar uzanan bot kılıfları önerilir. Genellikle flaş eğrilmiş yüksek yoğunluklu polietilenden yapılırlar.

Göz Koruması;

Göz yaralanmasına neden olabilecek bulaşıcı biyolojik materyallerin veya tehlikeli kimyasalların sıçrama veya spreylenme potansiyelinin olduğu durumlarda göz koruması tavsiye edilir.

Emniyet gözlükleri: Çoğu polikarbonat veya sertleştirilmiş emniyet camından yapılmıştır ve yan korumalara sahip olmalıdır.

Koruma gözlüğü: Özellikle aşındırıcı kimyasalların sıçrama riski olduğu durumlarda gözlük takılmalıdır.

İşitme Koruması;

Bazı laboratuvarlarda aletler ve ekipmanlar, potansiyel olarak zarar verici düzeylere ulaşabilecek gürültü üretir. İşitme koruma cihazlarını seçerken konforu, aktiviteleri ve çevre koşullarını dikkate almak önemlidir.

Köpük Kulak Tıkaçları: Kullanışlı ve konforludur ancak küçük kulak kanallarına sahip olanlar için takılması zordur.

Kalıplanmış veya Flanşlı Kulak Tıkaçları: Çeşitli boyutlarda mevcuttur ve kulak kanalına yerleştirilmesi kolaydır.

Kulaklıklar: Başa ve dış kulağa karşı conta; daha az zayıflama değişkenliği sunar ve çoğu kullanıcıya kolayca uyar, ancak sıcak çalışma alanlarında rahatsızlık verebilir.

Orhan ÇAKAN

Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü'nden 2009 yılında mezun oldu. Sakarya Üniversitesi Kalite Yönetimi Yüksek Lisans ve Medipol Üniversitesi Biyokimya Yüksek Lisans Mezunu. Sırasıyla; Abdi İbrahim İlaç Hammadde Kalite Kontrol Analisti, World Medicine İlaç Analitik Metot Geliştirme ve Validasyon Uzmanı, İstanbul Medipol Üniversitesi REMER Proteomik Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager ve Türkiye Gübre Fabrikaları Ar-Ge Merkezinde Araştırmacı Biyokimyager olarak çalıştı. JLU Giessen Üniversitesi Farmakoloji ve Toksikoloji Laboratuvarında Araştırmacı Kimyager olarak çalıştı. Şu an kurucusu olduğu Lab Akademi'de Eğitim ve Danışmanlık hizmeti vermektedir.

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.