Covid-19 Virüsün Anatomisi ve Korunmanın Yolları
Koronavirüsler büyük bir virüs ailesinin üyesidir. Günümüzde milyonlarca insanı eve hapseden ve COVID-19’a neden olan spesifik koronavirüs, SARS-CoV-2 olarak adlandırılır. SARS-CoV-2 yeni bir virüs olması nedeniyle henüz net bir tedavisi de bulunmuş değil. Dünya’nın çeşitli ülkelerinden araştırmacılar aşı ve ilaç araştırmaları ile virüse en etkili tedavi bulmak için çalışıyor.
Dünyayı kasıp kavuran bu virüsün yapısına yakından bakalım. Virüsün merkezinde genetik materyali yani RNA’sı yer alıyor. RNA’nın etrafı protein yapıda olan nükleokapsid ile çevrili. Bu yapının dışında yağlı zar tabakası ve bu tabakanın da dışında zarf proteinleri yer alıyor. Zarf proteinlerinin yüzeyinde ve virisün en dışında diken proteinleri bulunuyor.
SARS-Cov-2 genomu tek zincirli RNA’dan oluşmaktadır (Şekil 1). RNA virüsleri DNA virüslerine kıyasla mutasyona çok açıktır. Mutasyondan kasıt bu nükleotitlerin sayı, çeşit veya sırasının değişmesidir. Değişirse yani mutasyona uğrarsa bazen bunun hiçbir etkisi olmaz, bazen virüse daha hızlı infeksiyon yeteneği kazandırır bazen de öldürücülük yeteneği artar. Fakat mutasyon ile tam tersi sonuçlar da olabilir.
Koronavirüsten Korunmanın Yolları;
Koronavirüsün bulaşmasını ve yayılmasını önelmede en etkili yol hiç kuşkusuz fiziksel veya diğer bir deyimle sosyal mesafeyi korumaktır. Bununla birkikte kişisel hijyen de oldukça önemlidir. Günde belki onlarca defa duyduğumuz “Ellerimizi en az 20 saniye yıkama” işlemi korunmada en etkili çözüm olarak söylenebilir.
1- Sabun ve Su Kullanımı;
Sabun içeriğinde bulunan yüzey aktif maddeler virüsün yüzeyinde bulunan yağ tabakasını çözerler. Yüzey aktif maddeler de yağ benzeri yapılardır ve bilindiği üzere kimyada bir prensip olan “Benzer benzeri çözer” ilkesi ile bu iki benzer yapı etkileşime girer. Bu etkileşim sonucu virüsün zayıf olan lipit bağları çözülür. Bu sayede zar yapısı bozulur ve virüs etkisiz hale gelmiş olur.
Ellerinizi en az 20 saniye sık sık su ve sabunla ovalayarak yıkayınız.
Su ve sabun ile dezenfeksiyonu el ve yüzey temizliğinde kullanabilirsiniz.
2. Alkollü El ve Yüzey Dezenfektanları Kullanımı;
Sabun ve suya erişimimizin olmadığı durumlarda dezenfektanlar etkin hijyenimizi sağlamada iş görürler. Dezenfektanda bulunan alkol molekülleri virüsün dış zarını çözer, hasara uğratır ve virüsü öldürür. Burada etkin dezenfeksiyon işlemi için alkol oranının en az %70 olasına dikkat etmek gerekir. Bununla beraber dezenfektanlar biyosidal ürün yönetmeliğine göre kontrollü ve ruhsatlı üretilmesi gereken kimyasallardır. Bu nedenle kullandığınız dezenfektanları iyi seçmelisiniz. Aksi durumda daha kötü sonuçlar ile karşılaşmak olasıdır.
El dezenfeksiyonu için minimum % 60, yüzey dezenfeksiyonu için ise minimum % 70 alkol içeriği olan onaylı dezenfektanlar kullanın.
Dezenfektan ile dezenfeksiyon işlemini el ve yüzey temizliğinde kullanabilirsiniz.
3- Çamaşır Suyu Kullanımı;
Çamaşır suyu olarak bilinen Sodyum Hipoklorit (NaCIO) dezenfeksiyon işlemi için evlerimizde yıllardır kullandığımız en etkili ve ucuz çözüm yollarından birisidir.
Çamaşır suyu virüs proteinlerini ve genetik materyali oksitleyerek yok eder. Uygulamada çamaşır suyunun yüzeyde en az 10 dakika bekletilmesi ve ardından bol su ile yıkanması gerekir.
Çamaşır suyu solumun yollarına zarar verebilir. Bu nedenle koruyucu maske ve kimyasal koruyucu eldiven kullanılmalı, kullanım sırasında ve sonrasında ortam iyi havalandırılmalıdır.
Çamaşır suyu ile sadece yüzey dezenfeksiyon işlemi yapılmalıdır. El dezenfeksiyon işlemi için uygun değildir.
Etkili dezenfeksiyon için hipoklorit yoğunluğu minimum % 0.1 olmalıdır.
4- Hidrojen Peroksit Kullanımı;
Hidrojen peroksite (H2O2) ulaşımı çamaşır suyuna ulaşım kadar kolay olmayabilir. Daha çok hastahane, laboratuvar ve endüstriyel alanlarda kullanıma uygundur.
Peroksit virüs proteinlerini ve genetik materyali oksitler ve yok eder. En az 10 dakika yüzeylerde bırakılmalıdır.
Hidrojen peroksit ile sadece yüzey dezenfeksiyon işlemi yapılmalıdır. El dezenfeksiyon işlemi için uygun değildir.
Etkili dezenfeksiyon için peroksit yoğunluğu minimum % 0.5 olmalıdır.
Orhan ÇAKAN
Kaynaklar;
1- Tübitak Bilim Teknik Mayıs 2020 sayısı sayfa, 26